Ana içeriğe atla

Piyanist

Piyanist

Roman Polanski’nin üç Oscar kazanan filmi İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alır. Polonya’lı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film, Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkansızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanır. Varoşlarda tam anlamıyla sefil bir hayat süren müzisyen, diğer halkla birlikte, kıtlığa ve aşağılanmalara maruz kalsa da kahramanca mücadele edecektir. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa başkentin harabelerine sığınacak, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanacaktır.
Film, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar alan Adrien Brody'nin de filmografisinin en güçlü işlerinden biri.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kutsal Hazine Avcilari

Kutsal Hazine Avcilari Amerikan Hükümeti Ark of the Conenant’ı bulması için Arkeolog Dr. Indiana Jones'u görevlendirir. Ark’ta ünlü 10 Emir’in varolduğuna ve kutsal güçler olduğuna inanılmaktadır. Üstelik Hitler’in ajanları da Ark’ın peşindedirler. Jones, eski aşkı Marion’la birlikte Nepal’den Kahire’ye kadar tuzak ve tehlikeyle dolu bir maceraya atılır.  George Lucas'ın 1930'lu yılların maceraperest aksiyon kahramanlarından ilham alarak yarattığı Indiana Jones karakterinin ilk filmi olan Kutsal Hazine Avcıları'ndan sonra, 1984'te Kamçılı Adam, 1989'da Son Macera, 1992 ve 1996 yıllarında Genç Indiana Jones Günlükleri ve 2008 yılında Kristal Kafatası Krallığı çekildi.

Modern Zamanlar

Modern Zamanlar 1929 yılında tüm dünyada baş gösteren global ekonomik krizi döneminin atmosferini tüm çıplaklığıyla yansıtan Charlie Chaplin filmi, döneminin sosyal ve ekonomik konumu üzerine gerçekçi yorumlar getirir. Bir fabrikada sıkı bir mesaiyle çalışan Şarlo’nun, bu tempoya ayak uyduramaması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlının yerinde olmadığına karar verilip hastaneye yatırılması gibi trajideleri konu alır. Hastaneden çıkan Şarlo, bu kez amaçsızca elinde salladığı kırmızı bayrak yüzünden komünist zannedilerek hapse atılır. Her haliyle kara komedi ve esaslı bir eleştiri niteliği taşıyan filmde Şarlo’nun hayatını değiştiren şey ise kimsesiz bir kızla yollarının kesişmesi olur.